en-nevbet ~ اَلنَّوْبَةُ

Kamus-ı Muhit - النوبة maddesi

اَلنَّوْبَةُ [en-nevbet] (hâ’yla) Bir kimseye bir emr-i müşkil nâzil ve hâdis olmak maʹnâsınadır, belâ΄ ve musîbet gibi; yukâlu: نَابَهُ اْلأَمْرُ يَنُوبُ نَوْبًا وَنَوْبَةً إِذَا نَزَلَ عَلَيْهِ Ve

نَوْبٌ [nevb] kelimesi نَائِبٌ [nâ΄ib] lafzından cemʹ olur ki kâ΄im-makâm maʹnâsınadır. Ve

نَوْبٌ [nevb] Bir adamın bulunduğu yerden bir gün bir gecelik mesâfe yere denir. Ve zor ve kuvvet maʹnâsınadır. Ve yakınlık, قُرْبٌ [ḵurb] maʹnâsınadır. Ve

نَوْبٌ [nevb] ve

مَنَابٌ [menâb] (mîm’in fethiyle) Bir kimseye nâ΄ib yaʹnî kâ΄im-makâm olmak maʹnâsınadır; yukâlu: نَابَ عَنْهُ نَوْبًا وَمَنَابًا إِذَا قَامَ مَقَامَهُ Ve

نَوْبٌ [nevb] Merreten baʹde-uhrâ rücûʹ eylemek maʹnâsınadır. حَادِثَةٌ [ḩâdišamp;et] maʹnâsına olan نَائِبَةٌ [nâ΄ibet] bundandır, zîrâ bi’d-defeʹât rücûʹ eylemek şânındandır; yukâlu: نَابَ إِلَيْهِ نَوْبًا إِذَا رَجَعَ مَرَّةً بَعْدَ أُخْرَى وَمِنْهُ يُقَالُ نَابَ إِلَى اللهِ تَعَالَى بِمَعْنَى تَابَ Ve Hak taʹâlâ dergâhına rücûʹ ve teveccüh ile tâʹat ve ʹibâdete dürüşmek maʹnâsına istiʹmâl olunur ki maʹnâ-yı lâzımıdır; yukâlu: نَابَ الرَّجُلُ إِذَا لَزِمَ الطَّاعَةَ

اَلنُّوبَةُ [en-Nûbet] (nûn’un zammıyla) Ṡaʹîd-i Mıṡr’ın cenûb tarafında vâkiʹ bir ülkenin adıdır, karalar vilâyeti taʹbîr olunur; halkı zengîlerdir, Bilâl-i Ḩabeşî oradandır. Ve

نُوبَةُ [Nûbet] Bir sahâbiyye ismidir. Ve ʹAbdullâh b. Aḩmed en-Nûbî ve Hibetullâh b. Muḩammed b. Nûbâ en-Nûbî muhaddislerdir.

Vankulu Lugatı - النوبة maddesi

اَلنَّوْبُ [en-nevb] (nûn’un fethi ve vâv’ın sükûnuyla) ve

اَلنَّوْبَةُ [en-nevbet] (nûn’un fethi ve vâv’ın sükûnuyla) Maʹrûfetun.

اَلنُّوبَةُ [en-nûbet] (nûn’un zammıyla) İsmdir, erişmek maʹnâsına; yukâlu: نَابَهُ أَمْرٌ أَيْ أَصَابَهُ Ve

نُوبَةٌ [Nûbet] ve

نُوبٌ [Nûb] Zengîlerden bir tâ΄ifenin ismidir. Ve

نُوبٌ [nûb] Bal arısına da derler, ʹalâ-mâ se-yecî΄u.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı