šaʹleb ~ ثَعْلَبٌ

Kamus-ı Muhit - ثعلب maddesi

Ve ثَعْلَبٌ [šamp;aʹleb] lafzının cemʹi ثَعَالِبُ [šamp;eʹâlib] gelir ve ثَعَالِي [šamp;eʹâlî] gelir bâ’yı yâ’ya ibdâlle. Şârih der ki vezn-i ahîr zarûret-i şiʹre mahsûstur. Ve ekser-i ehl-i lügat ثُعْلُبَانٌšamp;â’nın zammıyla erkek tilkiye ıtlâk olunduğunu beyt-i mezbûr ile istişhâd ederler, niteki أُفْعُوَانٌ [ufʹuvân] erkek أَفْعَى [efʹâ]ya ve عُقْرُبَانٌ [ʹuḵrubân] erkek عَقْرَبٌ [ʹaḵreb]e ıtlâk olunur. Ve Zemâḣşerî ve Ḩâfız Şerefuddîn ed-Dimyâtî bu bâbda müttefiklerdir. İntehâ. Ve

ثَعْلَبٌ [šamp;aʹleb] Havuzdan taşraya su çıkacak mahrece ve oluğa denir. Nüsha-i sahîha مَخْرَجُ الْمَاءِ مِنَ الْحَوْضِ ʹibâretiyledir. Ve

ثَعْلَبٌ [šamp;aʹleb] Hurmâ serdikleri yerden yağmur suyu akıp gidecek deliğe ve arka denir. Ve mızrağın temren kovasına girdiği ucuna denir. Ve hurmâ diplerinden sürüp çıkan fidanlar ki gül taʹbîr olunur, kesildikte yerlerinde kalan köküne denir; ʹalâ-kavlin bedenden sürüp çıkan fidanlar kesildikte bedende kalan diplerine ve omçalarına denir.

Vankulu Lugatı - ثعلب maddesi

اَلْمُثَعْلِبَةُ [el-mušamp;aʹlibet] (bi-zammi’l-mîm ve kesri’l-lâm) Şol yerdir ki onun tilkisi çok ola; yukâlu: أَرْضٌ مُثَعْلِبَةٌ أَيْ ذَاتُ ثَعَالِبَ Ammâ أَرْضٌ مَثْعَلَةٌ dedikleri ثُعَالَةٌ [šamp;uʹâlet]ten me΄hûzdur ki ثُعَالَةٌ [šamp;uʹâlet] dahi zamm-ı šamp;â΄ ile kezâlik tilki maʹnâsınadır. Ve câ΄izdir ki ثَعْلَبٌ [šamp;aʹleb]den olup terhîm olunmuş ola. Ve

ثَعْلَبٌ [šamp;aʹleb] Hurmâ ağacı dibinde olan arka dahi derler ki ondan cemʹ olan mâ-i matar çıkar. Ve

ثَعْلَبَةُ [Šaʹlebet] Ricâlden iki maʹrûf kimsenin ismidir. Biri Šaʹlebe b. Cedʹâ biri dahi Šaʹlebe b. Rûmân ki mezbûrlara ثَعْلَبَانِ [Šaʹlebân] derler.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı