Mü΄ellifin Baṡâ΄ir’de beyânına göre كَشْفٌ [keşf] maʹnâsına mevzûʹdur, maʹânî-i sâ΄ire birer münâsebetle ondan münşaʹibdir. Ez-ân cümle مِحْسَرَةٌ [miḩseret] مِكْنَسَةٌ [mikneset] maʹnâsınadır, süpürüntüyü izâle ile yeri keşf eylediği için ve حُسُورٌ [ḩusûr] yorulup fürû-mânde olmak maʹnâsınadır; kuvvet ve tâkati münkeşif olduğu için; حُسُورُ عَيْنٍ [ḩusûru ʹaynin] dahi böylecedir. Ve حَسْرَةٌ [ḩasret] ki fevt olan nesneye dirîg ve te΄essüf eylemek maʹnâsınadır, fevti sebebiyle mukaddemâ irtikâbına hâmil ve bâʹis olan nesneyi cehl kendiden münkeşif ve zâ΄il olduğu için yâhûd fart-ı gam sebebiyle kuvveti münkeşif olduğu için yâhûd fâ΄it olanı ve kendiden sâdır olan bâdireyi tedârükten ʹacz ve iʹyâ ʹurûzuyla ʹuhde-i iktidârında olmadığı münkeşif olduğu için. İntehâ. Ve
حَسْرٌ [ḩasr] Bir şey΄in kabuğunu soyup gidermek maʹnâsınadır; yukâlu: حَسَرَ الْغُصْنَ إِذَا قَشَرَهُ Ve dâbbeyi pek sürüp fürû-mânde kılmak maʹnâsınadır; yukâlu: حَسَرَ الْبَعِيرَ إِذَا سَاقَهُ حَتَّى أَعْيَاهُ Ve süpürmek maʹnâsınadır; yukâlu: حَسَرَ الْبَيْتَ إِذَا كَنَسَهُ Ve yorulup bî-tâb olmak maʹnâsınadır ki lâzım olur; yukâlu: حَسَرَ الرَّجُلُ وَالْبَعِيرُ حَسْرًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا أَعْيَا
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı