ḣuṯṯat ~ خُطَّةٌ

Kamus-ı Muhit - خطة maddesi

اَلْخُطَّةُ [el-ḣuṯṯat] (ḣâ’nın zammıyla) Kıssa ve dâsitâna şebîh hâlete denir. Ve işe ve maslahata denir, kâr ü bâr taʹbîr olunur; yukâlu: عَرَضَ عَلَيْهِ خُطَّةٌ أَيْ أَمْرٌ وَحَاجَةٌ Ve cehl ve nâdânî maʹnâsınadır; yukâlu: فِي رَأْسِهِ خُطَّةٌ أَيْ جَهْلٌ Ve

خُطَّةٌ [ḣuṯṯat] Aʹrâba mahsûs bir laʹb adıdır. Ve

خُطَّةٌ [ḣuṯṯat] خَطٌّ [ḣaṯṯ] lafzından ism olur, نَقْطٌ [naḵṯ]tan نُقْطَةٌ [nuḵṯat] gibi ki yazılmış yazı demek olur. Ve umûr ve mesâlih üzere olan ʹazm ve ikdâma denir; yukâlu: لَهُ خُطَّةٌ عَلَى الْأُمُورِ أَيْ إِقْدَامٌ Ve

خُطَّةُ [Ḣuṯṯat] Bir kemter keçinin ismidir. Ve minhu’l-meselu: “قَبَّحَ اللهُ مِعْزَى خَيْرُهَا خُطَّةُ” Baʹzı ednâ fazîlete nisbet olunan erâzil ve eşrâr haklarında darb olunur.

Vankulu Lugatı - خطة maddesi

اَلْخُطَّةُ [el-ḣuṯṯat] (ḣâ’nın zammıyla) Emr ve kıssa maʹnâsına; yukâlu: جَاءَ فُلَانٌ وَفِي رَأْسِهِ خُطَّةٌ إِذَا جَاءَ وَفِي نَفْسِهِ حَاجَةٌ قَدْ عَزَمَ عَلَيْهَا وَالْعَامَّةُ تَقُولُ خِطْبَةٌ Ve fî hadîsi Ḵayle: “أَيْلَامُ ابْنُ هَذِهِ أَنْ يَفْصِلَ الْخُطَّةَ وَيَنْتَصِرَ مِنْ وَرَاءِ الْحَجَزَةِ” Ve حَجَزَةٌ [ḩacezet] حَاجِزٌ [ḩâciz]in cemʹidir, mâniʹler maʹnâsına, yaʹnî bir kimse ki bir müşkil iş vâkiʹ oldukta ʹâciz olmayıp onu tedârüke kâdir ola, o levm olunmaz. Ve

خُطَّةٌ [ḣuṯṯat] Maksad maʹnâsına da gelir; yukâlu: خُطَّةٌ نَائِيَةٌ أَيْ مَقْصِدٌ بَعِيدٌ Ve insâf etmek maʹnâsına da gelir; minhu kavluhum: خُذْ خُطَّةً أَيْ خُذْ خُطَّةَ الْإِنْتِصَافِ وَمَعْنَاهُ انْتَصِفْ Ve

خُطَّةُ [ḣuṯṯat] Bir yaramaz keçinin ismidir. ʹArabların “قَبَّحَ اللهُ مِعْزَى خَيْرُهَا خُطَّةُ” dedikleri kavlinden murâd odur, Aṡmaʹî rivâyeti üzere. Ve

خُطَّةٌ [ḣuṯṯat] İsm dahi gelir خَطٌّ [ḣaṯṯ]tan, نُقْطَةٌ [nuḵṯat] ism olduğu gibi نَقْطٌ [naḵṯ]tan.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı