ṡayyûr ~ صَيُّورٌ

Kamus-ı Muhit - صيور maddesi

اَلصَّيُّورُ [eṡ-ṡayyûr] ve

اَلصَّيُّورَةُ [eṡ-ṡayyûret] (ṡâd’ın fethi ve yâ’nın teşdîdiyle) Bu dahi bir işin ʹâkibet ve ser-encâmına denir ve bu feyʹûl veznindedir; yukâlu: رَجَعَ صَيُّورُهُ وَصَيُّورَتُهُ إِلَى كَذَا أَيْ مَآلُهُ وَعَاقِبَتُهُ Ve

صَيُّورٌ [ṡayyûr] ʹAkl ve hûşa ıtlâk olunur ki re΄y ve rüşd ile bir emrin ʹâkıbetini idrâk ve o emri ser-encâmına iblâg eder; yukâlu: مَا لَهُ صَيُّورٌ أَيْ عَقْلٌ ve yukâlu: مَا لَهُ بُذْمٌ وَلاَ صَيُّورٌ وَهُوَ مَا يَصِيرُ إِلَيْهِ مِنْ رَأْيٍ Ve şol kurumuş çayıra ıtlâk olunur ki yağmur yağıp tâzelendikten sonra yine devâbb ve mevâşî bir zamân dahi raʹy edeler.

Vankulu Lugatı - صيور maddesi

صَيُّورٌ [ṡayyûr] (ṡâd’ın fethi ve yâ’nın zammı ve teşdîdiyle) Bir nesnenin âhiri ve râciʹ olacak nesnesi. Ve bu feyʹûl vezni üzeredir. Ve re΄y ve ʹakl maʹnâsına da gelir; yukâlu: مَا لَهُمْ صَيُّورٌ أَيْ رَأْيٌ وَعَقْلٌ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı