Şârih der ki mü΄ellif sıyag-ı mesrûde beynlerini tahlît eylemiştir, zîrâ ism-i fâʹil ile sıfat-ı müşebbehe ve ism-i mübâlagayı bir ʹadd eylemiştir. İntehâ. İsm-i mefʹûlü مَضْرُوبٌ ve ضَرِيبٌ [ḋarîb]dir ki bi-maʹnâ mefʹûldür. Ve
ضَارِبٌ [ḋârib] ve ضَارِبَةٌ [ḋâribet] Kuyruğunu kaldırıp fercine vurarak yürüyüp giden nâkaya denir, ضَرْبٌ [ḋarb]-ı mezkûrdan me΄hûzdur. Evvelki nisbet üzeredir ki ذَاتُ ضَرْبٍ [žâtu ḋarb] demektir. Ve
ضَارِبٌ [ḋârib] Kumar oklarını darb eden kimseye denir. Ve dere içi gibi oturaklı yastım ve mutma΄in olan mekâna denir ki ağaçlık ola. Ve düz ve yumuşak yerde vâkiʹ olan uzun uzadı galîz kıtʹaya ıtlâk olunur. Ve pek karanu geceye denir; yukâlu: لَيْلٌ ضَارِبٌ أَيْ مُظْلِمٌ Ve şol nâkaya denir ki sütünü sağan kimseye dâ΄imâ tepme ile vurur ola. Ve dere içre olan avlu ve meydân tarzında vüsʹatli ʹarsaya denir. Cemʹi ضَوَارِبُ [ḋavârib] gelir.
اَلضَّارِبُ [eḋ-ḋârib] Şol mekândır ki onun eşcârı çok ola. Ve
ضَارِبٌ [ḋârib] Şol nâkaya derler ki sütün sağan kimseyi vura. Ve şol geceye derler ki zulmeti sağına ve soluna yayılıp ʹâlemi zulmet tutmuş ola. Ve
ضَارِبٌ [ḋârib] Şol kimseye derler ki kumar okları üzerine mü΄ekkeldir.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı