ṡuyûfet ~ صُيُوفَةٌ

Kamus-ı Muhit - صيوفة maddesi

اَلصَّيْفُ [eṡ-ṡayf] (حَيْفٌ [ḩayf] vezninde) قَيْظٌ [ḵayż] maʹnâsınadır ki samîm-i sayftır, havânın nihâyet derecede ıssı olduğu zamândır ki şemsin Esed burcunda olduğu müddettir, ʹalâ-kavlin bahâr mevsiminden sonra gelen eyyâma denir ki şemsin Seraṯân ve Esed ve Sünbüle’de deverânı hengâmıdır; Türkîde yaz taʹbîr olunur. Fârisîde tâbistân denir. Cemʹi أَصْيَافٌ [aṡyâf]tır. Ve “الصَّيْفَ ضَيَّعْتِ اللَّبَنَ” meseli “ض،ي،ع” mâddesinde zikr olundu. Ve

صَيْفَةٌ [ṡayfet] (تَمْرَةٌ [temret] vezninde) صَيْفٌ [ṡayf]tan ahasstır, شَتْوَةٌ [şetvet] gibi. Bunun cemʹi صِيَفٌ [ṡiyef] gelir, بَدْرَةٌ [bedret] ve بِدَرٌ [bider] gibi. Ve

صَيْفٌ [ṡayf] Masdar olur, bir mahalde yaz mevsimi mukîm olmak maʹnâsına; yukâlu: صَافَ بِالْمَكَانِ يَصُوفُ صَيْفًا إِذَا أَقَامَ بِهِ صَيْفًا Ve

صَيْفٌ [ṡayf] ve

صُيُوفَةٌ [ṡuyûfet] (ṡâd’ın zammıyla) Ok nişândan sapmak maʹnâsına; vâviyye de lügattır; yukâlu: صَافَ السَّهْمُ عَنِ الْهَدَفِ يَصِيفُ صَيْفًا وَصُيُوفَةً لُغَةٌ فِي يَصُوفٌ صُوفًا Ve

صَيْفٌ [Ṡayf] Aʹlâm-ı ricâldendir.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı