اَلْعَصَلُ [el-ʹaṡal] (fethateynle ve ʹayn’ın kesri ve ṡâd’ın sükûnuyla) Bağırsağa denir, مِعَى [miʹâ] maʹnâsına; cemʹi أَعْصَالٌ [aʹṡâl]dir. Ve şecer-i دِفْلَى [diflâ] ismidir ki ağu ağacı dedikleridir; müfredi عَصَلَةٌ [ʹaṡalet]tir. Ve
عَصَلٌ [ʹaṡal] At kısmının kuyruk sokumu bir tarafa doğru eğilip buruk olmak maʹnâsınadır, şöyle ki yancık etlerine varıp dokunur ola; yukâlu: عَصِلَ الْفَرَسُ عَصَلًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا كَانَ عَسِيبُ ذَنَبِهِ مُلْتَوِيًا حَتَّى يُصِيبَ كَاذَتَهُ ve yukâlu: فِي عَسِيبِ ذَنَبِهِ عَصَلٌ أَيِ الْتِوَاءٌ Ve değnek gibi pek ve katı nesne halkî eğri olmak maʹnâsınadır; yukâlu: عَصِلَ الْعُودُ عَصَلًا وَهُوَ الْإِعْوِجَاجُ فِي صَلَابَةٍ خِلْقَةً
اَلْأَعْصَالُ [el-aʹṡâl] (hemzenin fethiyle) Cemʹi, zikr olunan bağırsaklar maʹnâsına. Ve
عَصَلٌ [ʹaṡal] Kuyruk irtmeğinin burulmasıdır, bir haysiyyetle ki altında kılsız olan yeri görüne. Ve
عَصَلٌ [ʹaṡal] عَصَلَةٌ [ʹaṡalet]in dahi cemʹidir. Ve
عَصَلَةٌ [ʹaṡalet] Şol ağaçtır ki deve onu ekl ettikte ishâl olur. Ve
عَصَلٌ [ʹaṡal] Dişin ziyâde eğriliğine dahi derler.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı