ʹasîb ~ عَسِيبٌ

Kamus-ı Muhit - عسيب maddesi

اَلْعَسِيبُ [el-ʹasîb] (حَسِيبٌ [ḩasîb] vezninde) Dâbbe kısmının kuyruk sokumunun kemiğine denir, عَسِيبَةٌ [ʹasîbet] dahi denir hâ’yla; insânda عَجْبٌ [ʹacb] derler; ʹalâ-kavlin عَسِيبٌ [ʹasîb] kuyruğun kıl biten yerine denir ki ince ucudur. Ve ayağın ve kuş yeleğinin uzunluğuna olan zâhirlerine yaʹnî taşra yüzlerine denir. Ve şol hurmâ şâhına denir ki doğru ve ince ve bi’l-cümle yaprakları sıyrılıp koparılmış ola. Ve yine şol şâhına denir ki üzerinde yaprak bitmemiş ola; yaprak biten şâhına سَعَفٌ [saʹaf] derler. Ve

عَسِيبٌ [ʹasîb] Dağda olan yarığa ve çatlağa denir, şikâf-ı kûh maʹnâsına. Ve bir dağın ismidir.

Vankulu Lugatı - عسيب maddesi

اَلْعَسِيبُ [el-ʹasîb] (ʹayn’ın fethiyle ve sîn’in kesriyle) Hurmâ budağının dibinden yukarı yaprak bitmeyen yerine derler. Ve yaprak biten yerine سَعَفٌ [seʹaf] derler. Ve

عَسِيبُ الذَّنَبِ [ʹasîbu’ž-ženeb] Kuyruk bittiği yer gerek deriden gerek sünükten. Ve

عَسِيبٌ [ʹAsîb] Bir dağın adıdır. Ve

عَسِيبٌ [ʹasîb] Erkek dişiyle cemʹ olmağın kirâsına dahi derler. Ve عَسِيبٌ [ʹasîb]-i fahldan nehy olunmuştur.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı