leyte ~ لَيْتَ

Kamus-ı Muhit - ليت maddesi

لَيْتَ [leyte] (lâm’ın fethi ve yâ’nın sükûnu ve âhirinin feth üzere binâsıyla) Kelime-i temennîdir, yaʹnî bir nesneyi ummak maʹnâsına harftir. Fârisîde kâşkî ve Türkîde n’olaydı ve şöyle olaydı demek mefhûmunda müstaʹmeldir. Ve hurûf-ı müşebbehe bi’l-fiʹl cümlesindendir. İsmini nasb ve haberini refʹ eder. Ekserî mümteniʹ ve muhâl olan mevâddın temennîsine taʹalluk eder. Mümkin olan mahalde istiʹmâli kalîldir. Ve gâhî وَجَدْتُ kelimesi menziline tenzîl olunur, yaʹnî iki mefʹûle taʹdiye eylediği gibi bu dahi ism ve haberini nasb eder; yukâlu: لَيْتَ زَيْدًا شَاخِصًا Ve إِنِّي ve لَعَلِّي gibi bi’z-zât yâ-yı mütekellime dâhil olup لَيْتِي denir, ve nûn-ı vikâye ile لَيْتَنِي denir, إِنَّنِي gibi.

Vankulu Lugatı - ليت maddesi

لَيْتَ [leyte] Kelime-i temennîdir, lâm’ın fethiyle; ismin nasb edip haberin refʹ eder, كَأَنَّ gibi, ve sâ΄ir ehavâtı gibi, zîrâ bunlar efʹâle müşabihtir, lafzları kavî olup ekser-i muzmerât bunlara lâhık olduğu için ve maʹnâlarında dahi efʹâle münâsebeti olduğu için; tekûlu: لَيْتَ زَيْدًا ذَاهِبٌ Ammâ şâʹrin kavli: “يَا لَيْتَ أَيَّامَ الصِّبَا رَوَاجِعًا” [kavli] يَا لَيْتَ أَيَّامَ الصِّبَا لَنَا takdîrindedir. Ve رَوَاجِعُ [revâciʹ] lafzının intisâbı hâliyyet üzeredir. Ve nahviyyûn baʹzı ʹArabdan hikâyet edip eyittiler: لَيْتَ [leyte] وَجَدْتُ [vecedtu] menzilesinde istiʹmâl olunup mefʹûleyne taʹdiye eyler ve mecrâ-yı efʹâle cârî olur; nahvu: لَيْتَ زَيْدًا شَاخِصًا Bu takdîrce zikr olunan beyt bu lügat üzere olmak muhtemel olur. Ve maʹlûm ola ki لَيْتِي ve لَيْتَنِي câ΄izdir, إِنِّي ve إِنَّنِي ve لَعَلِّي ve لَعَلَّنِي câ΄iz olduğu gibi.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı