mu΄âceret ~ مُؤَاجَرَةٌ

Kamus-ı Muhit - مؤاجرة maddesi

Şârih der ki Zemaḣşerî Esâs’ta آجَرَنِي فُلاَنٌ دَارَهُ فَاسْتَأْجَرْتُهَا وَهُوَ مُوجَرٌ وَلاَ تَقُلْ مُؤَاجِرٌ فَإِنَّهُ خَطَأٌ قَبِيحٌ وَلَيْسَ آجَرَ هَذَا عَلَى فَاعَلَ وَلَكِنْ أَفْعَلَ وَإِنَّمَا الَّذِي هُوَ فَاعَلَ قَوْلُكَ آجَرَ الْأَجِيرَ مُؤَاجَرَةً كَقَوْلِكَ شَاهَرَهُ وَعَاوَمَهُ ʹibâretiyle maʹnâ-yı mezbûrda مُؤَاجَرَةٌ [mu΄âceret]i tahti΄e eylemiştir. Lâkin İbn Ḵaṯṯâʹ ve sâ΄ir baʹzı e΄immeden vürûdu me΄sûr olmakla mü΄ellif dahi onlara ittibâ΄ eyledi, vâkıʹâ Miṡbâḩ’ta dahi vürûdu mersûmdur. Ve

مُؤَاجَرَةٌ [mu΄âceret] Fâcire ʹavret ve şahs-ı me΄bûn kendisine ücretle fiʹl-i şenîʹ ettirmek maʹnâsınadır ki ferc ve dübürünü kirâya vermekten ʹibârettir; yukâlu: آجَرَتِ الْمَرْأَةُ مُؤَاجَرَةً إِذَا أَبَاحَتْ نَفْسَهَا بِأَجْرٍ Ve ücretle ırgat tutmak ve ırgatlığa tutulmak maʹnâlarınadır; tekûlu: آجَرْتُهُ فَآجَرَنِي مُؤَاجَرَةً أَيْ صَارِ أَجِيرِي

Vankulu Lugatı - مؤاجرة maddesi

اَلْمُؤَاجَرَةُ [el-mu΄âceret] Ḣudây taʹâlâ cebr-i noksân eylemek; yukâlu: آجَرَهَا اللهُ أَيْ جَبَرَهَا عَلَى عَثْمٍ Ve عَثْمٌ [ʹašamp;m] ʹayn-ı mühmelenin fethi ve šamp;â-i müsellesenin sükûnuyla sınık sarmağa derler. Ve

مُؤَاجَرَةٌ [mu΄âceret] Evi kirâya vermeğe dahi derler; yukâlu: آجَرْتُهُ الدَّارَ أَيْ أَكْرَيْتُهَا Ve ʹâmme واَجَرْتُهُ derler.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı