veḋaḩ ~ وَضَحٌ

Kamus-ı Muhit - وضح maddesi

اَلْوَضَحُ [el-veḋaḩ] (vâv’ın ve ḋâd-ı muʹcemenin fethiyle) Sabâh yerinin ve ayın aydınlığına denir; yukâlu: جَاءَ فِي وَضَحِ الصُّبْحِ أَيْ فِي بَيَاضِهِ ve yukâlu: رَكِبْتُ فِي وَضَحِ الْقَمَرِ أَيْ فِي ضَوْئِهِ Şârih der ki gâhca mutlakan dav΄ ve beyâz murâd olur. Ve Miṡbâḩ’ın beyânına göre bu maʹnâlarda bâb-ı râbiʹden masdar dahi olur. İntehâ. Ve

وَضَحٌ [veḋaḩ] Baras dedikleri ʹârızaya da ıtlâk olunur ki abraşlık taʹbîr olunur. Beşerede pul pul hâdis olan beyâzlıktır. Ve baʹzı atın cephesinde olan gurreye ıtlâk olunur ki sabâhu’l-hayr taʹbîr olunan beyâzlıktır, Türkîde sakar taʹbîr olunur. Kezâlik baʹzı atın ayaklarında sekil taʹbîr olunan aklığa ıtlâk olunur, تَحْجِيلٌ [taḩcîl] maʹnâsına. Ve Veḋaḩ b. ʹAmr b. Kilât yurdunda bir su adıdır. Ve pîrlikten saç ve sakala ʹârız olan aklığa ıtlâk olunur, شَيْبٌ [şeyb] maʹnâsına. Ve magşûş olmayan dirhem-i sahîhe ıtlâk olunur. Ve açık işlek yola ıtlâk olunur. Ve süte ıtlâk olunur. Ve bir nevʹ nisvân zînetinin ismidir ki sâfî gümüşten düzülür. Cemʹinde أَوْضَاحٌ [evḋâḩ] denir. Ve

وَضَحٌ [veḋaḩ] Halhala da ıtlâk olunur. Ve bir mikdârca hurde çayıra ıtlâk olunur, niteki لَمْعَةٌ [lemʹa] lafzı dahi bunda istiʹmâl olunur.

Vankulu Lugatı - وضح maddesi

اَلْوَضَحُ [el-veḋaḩ] (fethateynle) Yolun doğrusu, مَحَجَّةُ الطَّرِيقِ [meḩaccetu’ṯ-ṯarîḵ] maʹnâsına. Ve

وَضَحٌ [veḋaḩ] Dirhem-i sahîha dahi derler. Ve dav΄a ve beyâza dahi derler; yukâlu: بِالْفَرَسِ وَضَحٌ kaçan ki atın beyâzı olsa. Ve gâh olur ki وَضَحٌ [veḋaḩ]la بَرَصٌ [beraṡ]tan kinâyet ederler. Bu sebebden Cežîme el-Ebraş’a اَلْوَضَّاحُ [el-Vaḋḋâḩ] dediler. Ve وَضَّاحٌ [vaḋḋâḩ] şol kimseye de derler ki beyâzu’l-levn olup güzel renkli ola.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı