veḋar ~ وَضَرٌ

Kamus-ı Muhit - وضر maddesi

اَلْوَضَرُ [el-veḋar] (vâv’ın ve ḋâd-ı muʹcemenin fethiyle) Yağlı nesnenin ve sütün vesahına, ʹalâ-kavlin kırba ve çanak makûlesinin yaykantısına denir; yukâlu: إِنَاءٌ فِيهِ وَضَرٌ وَهُوَ وَسَخُ الدَّسَمِ وَاللَّبَنِ أَوْ هُوَ غُسَالَةُ السِّقَاءِ وَالْقَصْعَةِ وَنَحْوِهِمَا Ve kapta kalan katrân bakiyyesine denir. Ve kokmuş ve bozulmuş taʹâm râyihasına denir. Ve zaʹferân makûlesinin bulaşığına denir. Cemʹi أَوْضَارٌ [evḋâr] gelir. Ve

وَضَرٌ [veḋar] Masdar olur, bir nesne yağ ve süt bulaşığıyla kîrlenmek maʹnâsınadır; yukâlu: وَضِرَ الْإِنَاءُ وَضَرًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا اتَّسَخَ بِالدَّسَمِ أَوِ اللَّبَنِ

Vankulu Lugatı - وضر maddesi

اَلْوَضَرُ [el-vaḋar] (fethateynle) Kîr, vesah maʹnâsına.Ve yağlı olup mülevves olmak; yukâlu: وَضِرَتِ الْقَصْعَةُ تَوْضَرُ وَضَرًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا دَسِمَتْ Ve

وَضَرٌ [vaḋar] Fâsid olan taʹâmdan istişmâm olunan râyihaya dahi derler, Ebû ʹAmr rivâyeti üzere. Ve

وَضَرٌ [vaḋar] Deveye sürdükleri katranın bakiyyesine dahi derler, Ebû ʹUbeyde rivâyeti üzere.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı