vaʹl ~ وَعْلٌ

Kamus-ı Muhit - وعل maddesi

اَلْوَعْلُ [el-vaʹl] (vâv’ın fethiyle فَلْسٌ [fels] vezninde) ve

اَلْوَعِلُ [el-veʹil] (كَتِفٌ [ketif] vezninde) ve

اَلْوُعِلُ [el-vuʹil] (دُئِلٌ [du΄il] vezninde ve bu nadirdir) Dağ keçisinin tekesine denir; cemʹi أَوْعَالٌ [evʹâl] ve وُعُولٌ [vuʹûl] gelir vâv’ın zammıyla ve وُعُلٌ [vuʹul] gelir zammeteynle ve مَوْعَلَةٌ [mevʹalet] gelir, مَشْيَخَةٌ [meşyeḣat] vezninde ve وَعِلَةٌ [veʹilet] gelir, فَرِحَةٌ [feriḩat] vezninde; kezâlik mü΄ennesi وَعِلَةٌ [veʹilet]tir, فَرِحَةٌ [feriḩat] vezninde. Şârihin beyânına göre مَوْعَلَةٌ [mevʹalet] ve وَعِلَةٌ [veʹilet] ism-i cemʹdir ve mü΄ennesinin cemʹi وِعَالٌ [viʹâl]dir vâv’ın kesriyle. İntehâ. Ve

وَعْلٌ [vaʹl] (نَعْلٌ [naʹl] vezninde) Şerîf ve ʹâlî-şân adama ıtlâk olunur; cemʹi أَوْعَالٌ [evʹâl] ve وُعُولٌ [vuʹûl]dür; yukâlu: هَلَكَ الْأَوْعَالُ أَيِ الْأَشْرَافُ وَبَقِيَ الْأَوْغَالُ أَيِ الْأَنْذَالُ Ve melâz ve melce΄ maʹnâsınadır; yukâlu: هُوَ وَعْلُهُ أَيْ مَلْجَأُهُ Bu maʹnâdandır ki ʹArablar مَا لَكَ عَنْهُ وَعْلٌ derler, مَا لَكَ عَنْهُ بُدٌّ وَخِلْوٌ maʹnâsına ki “senin için ondan müfârakat eylemek yoktur” demektir; melce΄ maʹnâsından me΄hûzdur. Kezâlik هُمْ عَلَيْنَا وَعْلٌ وَاحِدٌ derler مُجْتَمِعُونَ maʹnâsına ki “onlar bi’l-ittifâk ve’l-ittihâd üzerimize kasd edeceklerdir” demektir, هُمْ عَلَيْنَا أَلْبٌ وَاحِدٌ dedikleri gibi dağ keçileri dâ΄imâ sürü sürü ictimâʹla gezdiklerinden nâşî ahz ve istiʹmâl eylediler. Ve

وَعْلٌ [vaʹl] Şevvâl ayının ism-i kadîmidir. Ve masdar olur, yükseğe çıkmak maʹnâsına; yukâlu: وَعَلَ الرَّجُلُ وَعْلًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا أَشْرَفَ

Vankulu Lugatı - وعل maddesi

اَلْوَعْلُ [el-vaʹl] (vâv’ın fethi ve ʹayn’ın sükûnuyla) Eyegü, ضِلْعٌ [ḋilʹ] maʹnâsına; yukâlu: هُمْ عَلَيْهِ وَعْلٌ وَاحِدٌ أَيْ ضِلْعٌ وَاحِدَةٌ Ve Aṡmaʹî eyitti: وَعْلٌ [vaʹl] melceʹ maʹnâsınadır. Ve

وَعْلٌ [vaʹl] Hulüvv maʹnâsına da gelir. Ḣalîl rivâyeti üzere; yukâlu: مَا لِي عَنْ ذَلِكَ وَعْلٌ وَوَعْيٌ أَيْ مَا لِي مِنْهُ بُدٌّ Ve Ferrâ eyitti: مَا لِي عَنْهُ وَغْلٌ dür ġayn-ı muʹceme ile مَا لِي عَنْهُ لَجَأٌ maʹnâsına, yaʹnî “Ondan kaçıp ilticâ edecek yer yoktur.”

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı