vaṡm ~ وَصْمٌ

Kamus-ı Muhit - وصم maddesi

اَلْوَصْمُ [el-vaṡm] (vâv’ın fethi ve ṡâd’ın sükûnuyla) Bir nesneyi sürʹatle bağlamak maʹnâsınadır; yukâlu: وَصَمَهُ وَصْمًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا شَدَّهُ بِسُرْعَةٍ Ve bir nesneyi ayırmaksızın yarmak maʹnâsınadır; yukâlu: وَصَمَ الْعُودَ إِذَا صَدَعَهُ مِنْ غَيْرِ بَيْنُونَةٍ Ve ʹayb-nâk eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: وَصَمَ الشَّيْءَ إِذَا عَابَهُ Ve

وَصْمٌ [vaṡm] Şâhta olan düğmeye denir; yukâlu: فِي الْعُودِ وَصْمٌ أَيْ عُقْدَةٌ Ve ʹar ve ʹayb maʹnâsınadır; cemʹi وُصُومٌ [vuṡûm] gelir. Ve

وَصْمٌ [Vaṡm] Yemen’de bir karye adıdır.

Vankulu Lugatı - وصم maddesi

اَلْوَصْمُ [el-vaṡm] (vâv’ın fethi ve ṡâd’ın sükûnuyla) Yarılmak, صَدْعٌ [ṡadʹ] maʹnâsına, bir haysiyyetle ki pâreleri ayrılmaya; yukâlu: بِهَذِهِ الْقَنَاةِ وَصْمٌ Ve

وَصْمٌ [vaṡm] Bir nesneyi sürʹatle sarmağa dahi derler; yukâlu: وَصَمْتُ الشَّيْءَ مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا شَدَدْتَهُ بِسُرْعَةٍ Ve

وَصْمٌ [vaṡm] ʹAyba ve ʹârâ dahi derler; yukâlu: مَا فِي فُلَانٍ وَصْمَةٌ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı