âyehân ~ آيَهَانَ

Kamus-ı Muhit - آيهان maddesi

هَيْهَاتَ [heyhât] (hâ’nın fethiyle) ve

أَيْهَاتَ [eyhât] (hâ’yı hemzeye ibdâlle) ve

هَيْهَانَ [heyhân] ve

أَيْهَانَ [eyhân] (tâ΄ bedeli nûn’lar ile) ve

هَايَهَاتَ [hâyehât] ve

هَايَهَانَ [hâyehân] (elif ziyâdesiyle) ve

آيَهَاتَ [âyehât] ve

آيَهَانَ [âyehân] (elif-i memdûdeler ile ve bunların her birinin âhiri müsellesen mebnî ve muʹreb olarak) ve

هَيْهَاهْ [heyhâh] (hâ΄ üzere vakfla) ve

أَيْهَا [eyhâ] (tâ’sız ve nûn’suz) ve

أَيْآتَ [ey΄ât] (hâ’ları hemzelere kalble) Bunların mecmûʹu elli bir lügat olur, her biri buʹd maʹnâsınadır; yaʹnî ism-i fiʹl-i mâzîdir, pek ırak oldu demektir, kaldı ki sekiz evvelki lügatleri müsellesen mebnî olarak üçe darb olundukta yirmi dört hâsıl olur. Kezâlik muʹreb olarak üçe darb olundukta yirmi dört olmakla mecmûʹu kırk sekiz olur, üç ahîr dahi zamm olundukta elli bir lügat olur. Mütercim der ki Şeyḣ Raḋî kâf-ı hitâbla هَيْهَاكَ lügatini ziyâde eylemiştir. Ve’l-hâsıl gerçi ism-i fiʹl-i mâzîdir, lâkin lisânımızda pek dûr-â-dûr mevkiʹinde darb olunur.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı