eyyâmu’l-ʹacûz ~ أَيَّامُ الْعَجُوزِ

Kamus-ı Muhit - أيام العجوز maddesi

أَيَّامُ الْعَجُوزِ [eyyâmu’l-ʹacûz] Lisân-ı nâsta حُسُومٌ [ḩusûm] taʹbîr olunan yedi günden ʹibârettir, بَرْدُ الْعَجُوزِ [berdu’l-ʹacûz] maʹrûftur. Her birinin vetîre-i âtiye üzere ism-i mahsûsu vardır ki bunlardır: 1) صِنٌّ [ṡinn]dir ṡâd’ın kesriyle. 2) صِنَّبْرٌ [ṡinnebr]dir, جِرْدَحْلٌ [cirdaḩl] vezninde. 3) وَبْرٌ [vebr]dir, صَبْرٌ [ṡabr] vezninde. 4) آمِرٌ [âmir]dir, عَامِرٌ [ʹâmir] vezninde. 5) مُؤْتَمِرٌ [mu΄temir]dir, مُقْتَدِرٌ [muḵtedir] vezninde. 6) مُعَلِّلٌ [muʹallil]dir, مُحَدِّثٌ [muḩaddišamp;] vezninde. 7) مُطْفِيءُ الْجَمْرِ [muṯfi΄u’l-cemr] yâhûd مُكْفِيءُ الظَّعْنِ [mukfi΄u’ż-żaʹn]dır. Şârih der ki âhir-i fasl-ı şitâda oldukları bâ΄is-i tesmiye olmak vücûh-ı sâ΄ireden ercahtır. İntehâ. Ve

عَجُوزٌ [ʹacûz] Yetmiş yedi maʹnâya gelir ki hurûf-ı hecâ üzere müretteben mersûmdur ki bunlardır:

Vankulu Lugatı - أيام العجوز maddesi

أَيَّامُ الْعَجُوزِ [eyyâmu’l-ʹacûz] ʹArab katında beş gündür ki biri صِنٌّ [ṡinn]dir ṡâd-ı mühmelenin kesriyle ve nûn’un teşdîdiyle ve biri dahi صِنَّبْرٌ [ṡinnebr] ṡâd’ın kesri ve nûn’un fethi ve bâ-i muvahhadenin sükûnuyla ve biri dahi وَبْرٌ [vebr]dir vâv’ın fethi ve bâ-i muvahhadenin sükûnuyla ve râ-i mühmele ile ve biri dahi مُطْفِئُ الْجَمْرِ [muṯfi΄u’l-cemr]dir mîm’in zammı ve ṯâ-i mühmelenin sükûnu ve fâ’nın kesriyle ve biri مُكْفِئُ الظُّعْنِ [mukfi΄u’ż-żuʹun]dur mîm’in zammı ve kâf’ın sükûnu ve fâ’nın kesriyle ve żâ-i muʹcemenin zammı ve ʹayn-ı mühmelenin sükûnuyla, mihaffeler kapatıcı demek olur. Ve Ebu’l-Ġavšamp; eyitti: أَيَّامُ عَجُوزٍ [eyyâmu ʹacûz] yedi gündür ki o yedinin dördüncüsü آمِرٌ [âmir]dir hemzenin meddi ve mîm’in kesriyle ve beşincisi مُؤْتَمِرٌ [mu΄temir]dir mîm’in zammı ve tâ’nın fethi ve mîm-i sânînin kesriyle.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı