اَلْإِبْتِشَاكُ [el-ibtişâk] (إِفْتِعَالٌ [iftiʹâl] vezninde) Bu dahi yalan söylemek maʹnâsınadır; yukâlu: إِبْتَشَكَ فُلَانٌ إِذَا كَذَبَ Ve kesilmek maʹnâsınadır, niteki بَشْكٌ [beşk] kesmek maʹnâsınadır; yukâlu: إِبْتَشَكَ سِلْكُهُ إِذَا انْقَطَعَ Kâle’ş-şârih ve fi’l-ʹUbâb: إِبْتَشَكَ سَلَاهُ أَيِ انْقَطَعَ Ve إِنْقِطَاعُ سَلَاءٍ mihnet-i şedde uğramaktan kinayedir, ʹUbâb me΄haz-ı Ḵâmûs olmakla zâhiren savâb odur, سِلْكُهُʹunvânı kalem-i nâsih eseridir. Ve
إِبْتِشَاكٌ [ibtişâk] Bir adamın ʹırz ve nâmûsuna dokunmak maʹnâsınadır; yukâlu: إِبْتَشَكَ عِرْضَهُ إِذَا وَقَعَ فِيهِ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı