el-ibâlet ~ اَلْإِبَالَةُ

Kamus-ı Muhit - الإبالة maddesi

اَلْإِبَالَةُ [el-ibâlet] (كِتَابَةٌ [kitâbet] vezninde) Deve ve koyun makûlesini gereği gözetip takayyüd ve tîmârlarına hüsn-i ihtimâm eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: فُلَانٌ حَسَنُ الْإِبَالَةِ أَيِ السِّيَاسَةِ يَعْنِي الْقِيَامَ عَلَى مَالِهِ Ve

إِبَالَةٌ [ibâlet] Bir adamın ashâb ve ʹaşîretine denir, أُبُلَّةٌ [ubullet] gibi, ke-mâ se-yuzkeru. Ve bir adamın isteklisi olan şey΄e denir, طَلِبَةٌ [ṯalibet] maʹnâsına, ke-mâ se-yuzkeru. Ve kuyunun ağzına çevirdikleri binâya denir ki kuyu bileziği taʹbîr olunur; yukâlu: لَيْسَ عَلَى الْبِئْرِ إِبَالَةٌ” وَهِيَ شَيْءٌ تُصَدَّرُ بِهِ الْبِئْرُ Ve büyük ve kaba odun bağına denir ki ortasından ip ile bağlayıp yüklenirler, ثُمَامَةٌ [šamp;umâmet] vezninde dahi lügattır. Mesel-i mezkûrda bâ’nın tahfîfi bu maʹnâdandır; yukâlu: إِحْتَمَلَ إِبَالَةً مِنَ الْحَطَبِ أَيْ حُزْمَةً كَبِيرَةً

اَلْإِبَّالَةُ [el-ibbâlet] (إِجَّانَةٌ [iccânet] vezninde; bâ’nın tahfîfiyle de câ΄izdir) ve

اَلْإِبِّيلُ [el-ibbîl] (سِكِّيتٌ [sikkît] vezninde) ve

اَلْإِبَّوْلُ [el-ibbevl] (عِجَّوْلٌ [ʹiccevl] vezninde) ve

اَلْإِيبَالُ [el-îbâl] (دِينَارٌ [dînâr] vezninde ki bunun aslı إِبَّالٌ idi teşdîd-i bâ’yla) Kuş ve deve ve at kısmından bir bölüğe denir, ʹalâ-kavlin peyderpey gelen bölüklerden her bölüğe denir; yukâlu: إِبَّالَةٌ مِنَ الطَّيْرِ وَالْخَيْلِ وَالْإِبِلِ وَإِبِّيلٌ وَإِبَّوْلٌ وَإِيبَالٌ أَيْ قِطْعَةٌ أَوْ مُتَتَابِعَةٌ مِنْهَا Ve

إِبَّالَةٌ [ibbâlet] (إِجَّانَةٌ [iccânet] vezninde) Bir bağ otluğa denir ki götürülür; ve minhu’l-meselu: “ضِغْثٌ عَلَى إِبَّالَةٍ” Yaʹnî “Bir bağ otluk yükünün üzerine bir tutam otluk dahi vazʹ ve tahmîl olundu.” Murâd sıklet kemâlinde iken bir sıklet dahi ârız oldu demektir. Mesel-i mezbûr beliyye üzere beliyye ʹârız oldukta îrâd olunur. Baʹzılar ʹindinde hısb ve rehânın teʹâkubunda darb olunur ki evvelin zıddıdır. Ve bunda dahi bâ’nın tahfîfiyle câ΄izdir.

Vankulu Lugatı - الإبالة maddesi

اَلْإِبَالَةُ [el-ibâlet] (hemzenin kesri ve bâ’nın tahfîfiyle) Zikr olunan maʹnâyadır baʹzılar katında.

اَلْإِبَّالَةُ [el-ibbâlet] (hemzenin kesri ve bâ’nın teşdîdiyle) Bir bağ odun. Ve fi’l-meseli: “ضِغْثٌ عَلَى إِبَّالَةٍ” Ve ضِغْثٌ [ḋiġšamp;] ḋâd ve ġayn-ı muʹcemeteynle ve šamp;â΄-i müsellese ile bir tutam ot ki kurusu ve yaşı karışık ola. Ve maksûd belâ üzere belâ olduğun işʹâr olur. Ve إِيبَالَةٌ [îbâlet] demek sahîh değildir, zîrâ ism فِعَالَةٌ [fiʹâlet] vezni üzere olsa hâ΄-i te΄nîsle tadʹîf harflerinin biri yâ’ya kalb olunmaz,صِنَّارَةٌ [ṡinnâret] ve دِنَّامَةٌ [dinnâmet] gibi belki yâ’ya kalb olunmak hâ’sız olduğu vaktte olur, دِينَارٌ [dînâr] ve قِيرَاطٌ [ḵîrâṯ] kelimeleri gibi. Ve صِنَّارَةٌ [ṡinnâret] ayın başına ve دِنَّامَةٌ [dinnâmet] kasîr olan nesneye derler.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı