اَلْإِبْتِسَارُ [el-ibtisâr] (إِفْتِعَالٌ [iftiʹâl] vezninde) Bu dahi dişi hurmâya mevsiminden mukaddem aşı vurmak maʹnâsınadır; yukâlu: إِبْتَسَرَ النَّخْلَةَ إِذَا لَقَّحَهَا قَبْلَ أَوَانِهِ Ve bî-vakt hâcet taleb eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: إِبْتَسَرَ الْحَاجَةَ إِذَا طَلَبَهَا فِي غَيْرِ أَوَانِهَا Ve bir şey΄e başlamak maʹnâsınadır; yukâlu: إِبْتَسَرَ بِهِ إِذَا ابْتَدَا Ve bir nesneyi ter ü tâze iken almak maʹnâsınadır; yukâlu: إِبْتَسَرَ الشَّيْءَ إِذَا أَخَذَهُ طَرِيًّا Ve ayak uyuşmak maʹnâsınadır; yukâlu: إِبْتَسَرَتْ رِجْلُهُ إِذَا خَدِرَتْ Ve bir şey΄in rengi bozulmak maʹnâsınadır; yukâlu: اُبْتُسِرَ لَوْنُهُ عَلَى بِنَاءِ الْمَجْهُولِ إِذَا تَغَيَّرَ
اَلْإِبْتِسَارُ [el-ibtisâr] Bi-maʹnâhu; yukâlu: إِبْتَسَرَ الْفَحْلُ النَّاقَةَ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı