اَلتَّزَاوُرُ [et-tezâvur] (تَفَاعُلٌ [tefâʹul] vezninde) ve
اَلْإِزْوِرَارُ [el-izvirâr] (إِحْمِرَارٌ [iḩmirâr] vezninde) ve
اَلْإِزْوِيرَارُ [el-izvîrâr] (إِحْمِيرَارٌ [iḩmîrâr] vezninde) Bir nesneden sapıp ʹudûl ve inhirâf eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: تَزَاوَرَ عَنْهُ وَازْوَرَّ وَازْوَارَّ إِذَا عَدَلَ عَنْهُ وَانْحَرَفَ Ve
تَزَاوُرٌ [tezâvur] Ziyâret edişmek maʹnâsınadır; yukâlul: تَزَاوَرَ الْقَوْمُ إِذَا زَارَ بَعْضُهُمْ بَعْضًا
اَلْإِزْوِرَارُ [el-izvirâr] (hemzenin kesri ve zâ’nın sükûnu ve vâv’ın kezâlik kesriyle) Bir nesneden ʹudûl etmek; yukâlu: إِزْوَرَّ عَنِ الشَّيْءِ إِزْوِرَارًا
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı