el-isâġat ~ اَلْإِسَاغَةُ

Kamus-ı Muhit - الإساغة maddesi

اَلْإِسَاغَةُ [el-isâġat] (hemzenin kesriyle) Boğazdan bir nesneyi sühûletle geçirmek maʹnâsınadır; yukâlu: أَسَاغَ الطَّعَامَ إِذَا سَهُلَ مَدْخَلُهُ ve tekûlu’l-ʹArab: أَسِغْ لِي غُصَّتِي أَيْ أَمْهِلْنِي Yaʹnî “Bana bir mikdârca mühlet ver.” Ve bu أَبْلِعْنِي رِيقِي dedikleri gibidir; ve yekûlûne: أَسَاغَ فُلاَنٌ بِفُلاَنٍ أَيْ تَمَّ أَمْرُهُ بِهِ Yaʹnî “Filân meşgûl olduğu maslahatı filân ile tamâm ve kemâle resîd eyledi.” Meselâ bir kimse bir mikdâr adam yâhûd bir mikdâr akçe saymak murâd edip saydıktan sonra bir tânesi nâkıs kalmakla o bir tâneye muhtâc iken nâgâh zuhûr ile tekmîl-i maʹdûdât eylese أَسَاغَ بِهِ derler. Ve eğer çoklar ise أَسَاغُوا بِهِمْ derler.

Vankulu Lugatı - الإساغة maddesi

اَلْإِسَاغَةُ [el-isâġat] Şarâbı sühûlet ile boğaza idhâl etmek; yukâlu: أَسَغْتُهُ أُسِيغُهُ إِسَاغَةً Ve gussaya ârâm vermek maʹnâsına da gelir; tekûlu: أَسْغِ لِي غُصَّتِي أَيْ أَمْهِلْنِي وَلَا تَعْجَلْنِي Ve kâle taʹâlâ: ﴿يَتَجَرَّعُهُ وَلَا يَكَادُ يُسِيغُهُ﴾ (إبراهيم 17)

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı