اَلْإِفْغَاءُ [el-ifġâ΄] (hemzenin kesriyle) Kına nebâtı çiçek vermek maʹnâsınadır; yukâlu: أَفْغَى نَبَاتُ الْحِنَّاءِ إِذَا خَرَجَتْ فَاغِيَتُهُ Ve bir kimse dâ΄imâ fâsid olmuş hurmâ koruğu yemek maʹnâsınadır; yukâlu: أَفْغَى الرَّجُلُ إِذَا دَامَ عَلَى أَكْلِ الْفَغَا Ve hurmâ ağacı fâsid ve mütegayyir olmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَفْغَتِ النَّخْلَةُ إِذَا فَسَدَتْ Ve bir adam zengin iken fakîr olmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَفْغَى الرَّجُلُ إِذَا افْتَقَرَ بَعْدَ غِنًى Ve güzel iken çirkin olmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَفْغَى فُلَانٌ إِذَا سَمُجَ بَعْدَ حُسْنٍ Ve mutîʹ iken ʹâsî ve serkeş olmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَفْغَى الرَّجُلُ إِذَا عَصَى بَعْدَ طَاعَةٍ Ve bir adamı darıltmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَفْغَاهُ إِذَا أَغْضَبَهُ
اَلْإِفْغَاءُ [el-ifġâ΄] (hemzenin kesri ve elifin meddiyle) Nebâtın çiçeği zuhûr etmek; yukâlu: أَفْغَى النَّبَاتُ إِذَا خَرَجَتْ فَاغِيَتُهُ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı