el-envâr ~ اَلْأَنْوَارُ

Vankulu Lugatı - الأنوار maddesi

اَلْأَنْوَارُ [el-envâr] (hemzenin fethiyle) Cemʹi. Ve çiçekler maʹnâsına da gelir; نَوْرٌ [nevr]in cemʹi olmakla feth-i nûn’la. Ve

نُورٌ [nûr] Ziyâde nüfûr üzere olan âhûlara dahi derler. Ve mahall-i töhmetten kaçıp ziyâde perhîz üzere olan ʹavretlere de derler, pes نُورٌ [nûr]un aslı نُوُرٌ [nuvur] olur zammeteynle,قَذَالٌ [ḵažâl]la قُذُلٌ [ḵužul] gibi. Ve قَذَالٌ [ḵažâl] ḵâf’la ve žâl-ı muʹceme ile başın ardıdır, pes-i ser maʹnâsına. Ve قَذَالٌ [ḵažâl] gibi olmasının vechi budur ki bunun dahi vâhidi نَوَارٌ [nevâr]dır, hattâ nisâ tâ΄ifesinden baʹzına نَوَارٌ [nevâr] diye tesmiye ederler; ve yukâlu: فَرَسٌ وَدِيقٌ نَوَارٌ إِذَا اسْتَوْدَقَتْ وَهِيَ تُرِيدُ الْفَحْلَ وَفِي ذَلِكَ عَنْهَا ضَعْفٌ تَرْهَبُ صَوْلَتَهُ Yaʹnî kaçan erkek taleb etmek hâlinde savlet-i mücâmaʹattan havf ve perhîz üzere olsa. Ve

نُورٌ [nûr] Kaçırmak maʹnâsına da gelir. Ve fıstık ağacına dahi derler.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı