اَلْأَنْوَاطُ [el-envâṯ] (hemzenin fethiyle) Nesne asacak çengel ve kayış makûlelerine denir; yukâlu: نَاطَهَا بِالْأَنْوَاطِ أَيِ الْمَعَالِيقِ Ve مِعْلاَقٌ [miʹlâḵ] asılan nesnelere de denmekle Esâs’ta ikinci maʹnâ ile tefsîr edip عِنْدَهُ أَنْوَاطٌ مِنَ التَّمْرِ وَالْعِنَبِ أَيْ مَعَالِيقُ ʹibâretiyle resm eylemiştir.
اَلْأَنْوَاطُ [el-envâṯ] (hemzenin fethi ve nûn’un sükûnuyla) Şol kayışlardır ki ona bir nesne asarlar, üzengi kayışı gibi ve çıngırak kayışı gibi. Ve
ذَاتُ أَنْوَاطٍ [žâtu envâṯ] Bir muʹayyen ağacın ismidir. Ve fi’l-hadîsi: “أَنَّهُ أَبْصَرَ شَجَرَةً دَفْوَاءَ تُسَمَّى ذَاتَ أَنْوَاطٍ” Ve دَفْوَاءُ [defvâ΄] dâl-ı mühmelenin fethi ve elifin meddiyle şecere-i ʹazîme maʹnâsınadır. Ve
أَنْوَاطٌ [envâṯ] Kezâlik şol nesnelerdir ki deve üzerine asılır, deve yüklendikten sonra.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı