اَلْإِهَابَةُ [el-ihâbet] (hemzenin kesriyle) Deveyi yoldan sapmaktan menʹ için هَابْ [hâb] demek maʹnâsınadır; yukâlu: هَابَ بِالْإِبِلِ إِذَا زَجَرَهَا بِهَابْ Ve at kısmını çağırmak, ʹalâ-kavlin durmaktan yâ yürümekten zecr ü menʹ için هَابْ [hâb] diye yâhûd هَبْ [heb] diye âzâr eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: أَهَابَ بِالْخَيْلِ إِذَا دَعَاهَا أَوْ زَجَرَهَا بِهَابْ أَوْ بِهَبْ
اَلْإِهَابَةُ [el-ihâbet] (ʹalâ-vezni اَلْإِقَامَة [el-iḵâmet]) Çoban koyuna yâhûd deveye haykırıp durutmak yâhûd döndürmek; yukâlu: أَهَابَ الرَّاعِي بِغَنَمِهِ أَيْ صَاحَ بِهَا لِتَقِفَ أَوْ لِتَرْجِعَ وَأَهَابَ بِالْبَعِيرِ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı