اَلْإِينَافُ [el-înâf] (hemzenin kesriyle) Mevâşîyi otlanmamış merʹâya iletmek maʹnâsınadır; yukâlu: آنَفَ الْإِبِلَ إِينَافًا إِذَا تَتَبَّعَ بِهَا أُنُفَ الْمَرْعَى Ve bir adamı bir nesneden hamiyyet ve gayretle istinkâfa kındırmak maʹnâsınadır ki gayret vermek olacaktır; yukâlu: آنَفَ فُلاَنًا إِذَا حَمَلَهُ عَلَى الْأَنَفَةِ Ve bir adamın burnunu ağrıtmak maʹnâsınadır; yukâlu: آنَفَ فُلاَنًا إِذَا جَعَلَهُ يَشْتَكِي أَنْفَهُ Ve ivdirmek ve işi iverek tutturmak maʹnâsınadır; yukâlu: آنَفَ أَمْرَهُ إِذَا أَعْجَلَهُ Ve girdiği su burnuna kadar çıkmak maʹnâsınadır; yukâlu: آنَفَهُ الْمَاءُ إِذَا بَلَغَ أَنْفَهُ
اَلْإِينَافُ [el-înâf] (hemzenin kesri ve meddiyle) Deveyi otlanmamış merʹâya iletmek; tekûlu: آنَفْتُهَا أَنَا إِذَا تَتَبَّعْتَ بِهَا أُنُفَ الْمَرْعَى Ve
إِينَافٌ [înâf] Devenin burnın burunsalığıyla mecrûh etmeğe de derler; tekûlu: آنَفْتُهُ أَنَا إِينَافًا إِذَا جَعَلْتَهُ يَشْتَكِي أَنْفَهُ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı