اَلْبَزْبَزَةُ [el-bezbezet] (زَلْزَلَةٌ [zelzelet] vezninde) Dâbbeyi ʹunf ve şiddetle sürmek maʹnâsınadır; yukâlu: بَزْبَزَ الدَّابَّةَ إِذَا سَاقَهَا شَدِيدًا Ve sürʹatle yürümek maʹnâsınadır; yukâlu: بَزْبَزَ الرَّجُلُ إِذَا سَارَ سَرِيعًا Ve kaçmak maʹnâsınadır; yukâlu: بَزْبَزَ الرَّجُلُ إِذَا فَرَّ Ve sürʹatle kesret-i hareket maʹnâsınadır; yukâlu: هُوَ يُبَزْبِزُ أَيْ يَتَحَرَّكُ كَثِيرًا بِالسُّرْعَةِ Ve bir nesneye dürüşüp ıslâh eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: بَزْبَزَهُ إِذَا عَالَجَهُ وَأَصْلَحَهُ Ve bir nesneyi şiddetle sarsıp ırgalamak maʹnâsınadır; yukâlu: بَزْبَزَهُ إِذَا تَعْتَعَهُ Ve bir nesneyi bir adamdan selb eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: بَزْبَزَ الشَّيْءَ مِنْهُ إِذَا سَلَبَهُ Ve bir nesneyi elden atıp ondan katʹ-ı ragbet eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: بَزْبَزَ الشَّيْءَ إِذَا رَمَى بِهِ وَلَمْ يُرِدْهُ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı