اَلتَّصْفِيحُ [et-taṡfîḩ] (تَفْعِيلٌ [tefʹîl] vezninde) Bir nesneyi ʹarîz kılmak maʹnâsınadır, gerek ibtidâ-i emrde ve gerek sonradan eylesin; yukâlu: صَفَّحَ الشَّيْءَ إِذَا جَعَلَهُ عَرِيضًا Ve elleri birbirine çalmak maʹnâsınadır ki safha-i keffi safha-i keff-i âhere vurmaktır; yukâlu: صَفَّحَ بِيَدَيْهِ أَيْ صَفَّقَ Kâle fi’l-Esâs: اَلتَّسْبِيحُ لِلرِّجَالِ وَالتَّصْفِيحُ لِلنِّسَاءِ
اَلتَّصْفِيحُ [et-taṡfîḩ] (ʹalâ-vezni اَلتَّكْرِيم [et-tekrîm]) Eli birbirine vurmak âvâzı çıksın diye, تَصْفِيقٌ [taṡfîḵ] gibi. Ve fi’l-hadîsi: “اَلتَّسْبِيحُ لِلرِّجَالِ وَالتَّصْفِيحُ لِلنِّسَاءِ” وَيُرْوَى أَيْضًا بِالْقَافِ Ve
تَصْفِيحٌ [taṡfîḩ] Bir nesneyi enli kılmak; ve minhu kavluhum رَجُلٌ مُصَفَّحُ الرَّأْسِ إِذَا كَانَ عَرِيضَ الرَّأْسِ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı