اَلصَّعْقُ [eṡ-ṡaʹḵ] (ṡâd’ın fethiyle ve fethateynle) ve
اَلصَّعْقَةُ [eṡ-ṡaʹḵat] ve
اَلتَّصْعَاقُ [et-taṡʹâḵ] (تَذْكَارٌ [težkâr] vezninde) Bir şiddet sebebiyle bî-hûş ve bî-hod olmak maʹnâsınadır ki bayılmak taʹbîr olunur; yukâlu: صَعِقَ الرَّجُلُ صَعْقًا وَصَعَقًا وَصَعْقَةً وَتَصْعَاقًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا غُشِيَ عَلَيْهِ
اَلتَّصْعَاقُ [et-taṡʹâḵ] (tâ’nın fethi ve ṡâd’ın sükûnuyla) Bi-maʹnâhâ; yukâlu: صَعِقَ الرَّجُلُ صَعْقَةً وَتَصْعَاقًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا غُشِيَ عَلَيْهِ Ve mevt maʹnâsına da gelir. Kâlallâhu taʹâlâ: ﴿فَصَعِقَ مَنْ فِي السَّمٰوَاتِ وَمَنْ فِي الْأَرْضِ﴾ (الزمر، 68) أَيْ مَاتَ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı