اَلتَّصَلُّقُ [et-teṡalluḵ] (تَفَعُّلٌ [tefaʹʹul] vezninde) Hatunu buru tutmakla feryâd eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: تَصَلَّقَتِ الْمَرْأَةُ إِذَا أَخَذَهَا الطَّلْقُ فَصَرَخَتْ Ve dâbbeye vecaʹ makûlesi ʹârız olmakla ıztırâbından arkası üzere yatıp beri öte ağnamak maʹnâsınadır; yukâlu: تَصَلَّقَتِ الدَّابَّةُ إِذَا تَمَرَّغَتْ ظَهْرًا لِبَطْنٍ غَمًّا وَكَذَا كُلُّ مُتَأَلِّمٍ
اَلتَّصَلُّقُ [et-teṡalluḵ] (fethateynle ve lâm’ın zammı ve teşdîdiyle) ʹAvreti oğlan burusu tuttukta feryâd eylemesi. Ve Ferrâ eyitti: ﴿سَلَقُوكُمْ بِأَلْسِنَةٍ حِدَادٍ﴾ (الأحزاب، 19) وَصَلَقُوكُمْ Bunların ikisi dahi lügatlerdir.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı