اَلتَّوْذِيمُ [et-tevžîm] (تَفْعِيلٌ [tefʹîl] vezninde) Kelbin muʹallem olduğu bilinmek için boynuna kayıştan kılâde geçirmek maʹnâsınadır; yukâlu: وَذَّمَ الْكَلْبَ إِذَا شَدَّ فِي عُنُقِهِ سَيْرًا لِيُعْلَمَ أَنَّهُ مُعَلَّمٌ Ve ziyâde kılmak maʹnâsınadır; yukâlu: وَذَّمَ عَلَى الْخَمْسِينَ إِذَا زَادَ Ve bir nesneyi kıyma kıyma kesip doğramak maʹnâsınadır; yukâlu: وَذَّمَ الشَّيْءَ إِذَا قَطَّعَهُ تَقْطِيعًا
اَلتَّوْذِيمُ [et-tevžîm] (ʹalâ-vezni اَلتَّكْرِيم [et-tekrîm]) Nâkanın rahimine zikr olunan etleri izâle için ʹilâc etmek; yukâlu: وَذَّمْتُهَا تَوْذِيمًا Ve
تَوْذِيمٌ [tevžîm] Kelb boynuna kayış takmağa dahi derler. Ve ziyâde kılmağa dahi derler; yukâlu: وَذَّمْتُ عَلَى الْخَمْسِينَ تَوْذِيمًا أَيْ زِدْتُ عَلَيْهَا
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı