اَلتَّوْحِيفُ [et-tevḩîf] İnsân yâhûd deve kendisini kaldırıp yere vurmak maʹnâsınadır; yukâlu: وَحَّفَ الْبَعِيرُ إِذَا ضَرَبَ بِنَفْسِهِ الْأَرْضَ Ve sürʹat eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: وَحَّفَ الرَّجُلُ إِذَا أَسْرَعَ Ve değnekle vurmak maʹnâsınadır; yukâlu: وَحَّفَهُ إِذَا ضَرَبَهُ بِالْعَصَا Ve kurbân pâyını çokça kesmek maʹnâsınadır; yukâlu: وَحَّفَ عُضْوَ الْجَزُورِ إِذَا وَفَّرَهُ
اَلتَّوْحِيفُ [et-tevḩîf] (ʹalâ-vezni اَلتَّكْرِيم [et-tekrîm]) Kezâlik bir kimse kendiyi yere vurmak; yukâlu: وَحَّفَ الرَّجُلُ تَوْحِيفًا إِذَا ضَرَبَ بِنَفْسِهِ الْأَرْضَ Ve Ebû ʹAmr eyitti: تَوْحِيفٌ [tevḩîf] ʹasâ ile vurmaktır.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı