el-cemmet ~ اَلْجَمَّةُ

Kamus-ı Muhit - الجمة maddesi

اَلْجَمَّةُ [el-cemmet] (cîm’in fethiyle) Gemilerde ve kayıklarda kıç altında olup sızan sular biriktiği yere denir, sintine taʹbîr olunur; yukâlu: تَعَفَّنَتْ جَمَّةُ السَّفِينَةِ وَهِيَ الْمَوْضِعُ الَّذِي يَجْتَمِعُ فِيهِ الرَّشْحُ مِنْ خُرُوزِهِ Ve suyu firâvân kuyuya denir; yukâlu: بِئْرٌ جَمَّةٌ أَيِ الْكَثِيرَةُ الْمَاءِ Ve maktûllerinin diyetini taleb eden cemâʹate denir;bu maʹnâda cîm’in zammıyla da lügattır; yukâlu: جَاءَ فِي جَمَّةٍ عَظِيمَةٍ أَيْ جَمَاعَةٍ يَسْأَلُونَ الدِّيَةَ

اَلْجُمَّةُ [el-cummet] (cîm’in zammıyla) Bu dahi suyun engin ve firâvân olan yerine denir; yukâlu: وَقَعَ فِي جُمَّةِ الْمَاءِ أَيْ مُعْظَمِهِ Ve başta olan saçın gür ve firâvân olanına denir ki kesretinden omuzlara kadar nâzil olur. Ve

جُمَّةٌ [cummet] Cemâʹat-i ʹazîmeye denir. Ve Suleymân b. Cumme tâbiʹîdir, muhaddisîndendir. Mü΄ellif bunu tekrâr eylemiştir.

Vankulu Lugatı - الجمة maddesi

اَلْجَمَّةُ [el-cemmet] (cîm’in fethi ve mîm’in teşdîdiyle) Şol mekândır ki onda kuyunun suyu cemʹ olur.

اَلْجُمَّةُ [el-cummet] (cîm’in zammı ile) Cemâʹat-i ʹazîme. Ve cîm’in fethi dahi lügattir. Ve

جُمَّةٌ [cummet] (zamm-ı cîm’le) Baş kılı ki kulaktan aşağı iner. Ve bu وَفْرَةٌ [vefret]ten ekserdir. Ve وَفْرَةٌ [vefret] kulağa dek inendir. Ve لَمَّةٌ [lemmet] omuza değendir. Ve bu makâmda sâhib-i Ṡurâḩ’ın جُمَّةٌ [cummet] “enbûhî-i mûy-i ser ve tamâmî-i ân” dediği tefsîr mutâbık değildir.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı