اَلْخَلِيسُ [el-ḣalîs] (أَمِيرٌ [emîr] vezninde) خَلْسٌ [ḣals] ile maʹnâ-yı evvelde mürâdiftir. Ve saç ve sakalına kır sepmiş adama denir; yukâlu: رَجُلٌ خَلِيسٌ أَي أَسْمَطُ Ve sararıp kurumağa yüz tutmuş nebâta denir; yukâlu: نَبَاتٌ خَلِيسٌ أَيْ هَائِجٌ Ve şol kızıl benizli kişiye denir ki beyâzı esmerî ola; yukâlu: رَجُلٌ خَلِيسٌ أَيِ الْأَحْمَرُ الَّذِي خَالَطَ بَيَاضَهُ سَوَادٌ Mü΄ennesi خَلْسَاءُ [ḣalsâ΄]dır, ke-mâ se-yuzkeru.
اَلْخَلِيسُ [el-ḣalîs] (ḣâ’nın fethi ve lâm’ın kesri ve meddiyle) Kır sepmiş kimse, أَشْمَطُ [eşmaṯ] maʹnâsına. Ve
خَلِيسٌ [ḣalîs] Kuru ota dahi derler, نَبْتٌ هَائِجٌ maʹnâsına.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı