اَلْغَدَقُ [el-ġadaḵ] (fethateynle) Çok suya denir; yukâlu: مَاءٌ غَدَقٌ أَيْ كَثِيرٌ Ve Ḩasen b. Bişr b. İsmâʹîl b. Ġadaḵ huffâzdan Şeyh ʹAbdulġanî şeyhidir. Ve
غَدَقٌ [ġadaḵ] Masdar olur, pınarın suyu firâvân olmak maʹnâsına; yukâlu: غَدِقَتِ الْعَيْنُ غَدَقًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا غَزُرَتْ
اَلْغَدَقُ [el-ġadaḵ] (fethateynle) Çok su, mâ-i kesîr maʹnâsına; yukâlu: مَاءٌ غَدَقٌ إِذَا كَانَ كَثِيرًا وَأَيْضًا يُقَالُ غَدِقَتْ عَيْنُ الْمَاءِ مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا غَزُرَتْ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı