el-ġabyet ~ اَلْغَبْيَةُ

Kamus-ı Muhit - الغبية maddesi

اَلْغَبْيَةُ [el-ġabyet] (ġayn’ın fethi ve bâ’nın sükûnuyla) Azca yağmura denir, ʹalâ-kavlin birden sağanaklı yağan yağmura denir; tekûlu: أَخَذَتْنَا غَبْيَةٌ أَيْ مَطَرَةٌ غَيْرُ كَثِيرَةٍ أَوِ الدُّفْعَةُ الشَّدِيدَةُ Ve mütetâbiʹan dökülen çok suya denir. Ve mütetâbiʹan vurulan kamçıya denir. Bunların mecmûʹunda ismdir. Ve ism-i masdar dahi olur. Ve

غَبْيَةُ التُّرَابِ [ġabyetu’t-turâb] Toprağın havâya tozup çıkan tozuna denir. Ve

غَبْيَةٌ [ġabyet] Nâ-bedîdliğe denir, gaybet maʹnâsınadır; yukâlu: جَاؤُوا عَلَى غَبْيَةِ الشَّمْسِ أَيْ غَبْيَتِهَا

Vankulu Lugatı - الغبية maddesi

اَلْغَبْيَةُ [el-ġabyet] (ġayn’ın fethi ve bâ’nın sükûnu ile) Şol yağmurdur ki çok olmaya ve بَغْشَةٌ [baġşet] dedikleri yağmurdan ziyâde ola. Ve Ebû ʹUbeyd eyitti: غَبْيَةٌ [ġabyet] زَبْيَةٌ [zebyet] gibi bir cins seyre derler.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı