el-fezz ~ اَلْفَزُّ

Kamus-ı Muhit - الفز maddesi

اَلْفَزُّ [el-fezz] (fâ’nın fethi ve zây’ın teşdîdiyle) ʹUdûl ve insirâf eylemek maʹnâsınadır; tekûlu: فَزَّ فُلاَنٌ عَنِّي فَزًّا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ أَيْ عَدَلَ Ve bir adam yalnız kendi başına olmak maʹnâsınadır; yukâlu: فَزَّ الرَّجُلُ إِذَا انْفَرَدَ Ve belinleyip korkmak maʹnâsınadır; yukâlu: فَزَّ الظَّبْيُ إِذَا فَزِعَ Ve bir kimsenin derûnuna havf ilkâsıyla yerinden izʹâc eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: فَزَّ فُلاَنًا عَنْ مَوْضِعِهِ إِذَا أَزْعَجَهُ وَأَفْزَعَهُ Ve

فَزٌّ [fezz] Vasf olur, hafîf kişiye denir; yukâlu: رَجُلٌ فَزٌّ أَيْ خَفِيفٌ Ve bakara-i vahşiyye yavrusuna denir. Cemʹi أَفْزَازٌ [efzâž]dır.

Vankulu Lugatı - الفز maddesi

اَلْفَزُّ [el-fezz] (fâ’nın fethiyle) Hafîf kimse; yukâlu: رَجُلٌ فَزٌّ أَيْ خَفِيفٌ Ve

فَزٌّ [fezz] Sığır yavrusuna dahi derler, وَلَدُ بَقَرٍ maʹnâsına.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı