اَلْقِرْضَابُ [el-ḵirḋâb] (ḵâf’ın kesriyle) Dâ΄imâ kuru nesne ekl eden kimseye denir. Ve arslana denir Ve uğruya denir, لِصٌّ [liṡṡ] maʹnâsına. Ve pek keskin kılıca denir. Ve Mâlik b. Nuveyre’nin kılıcı adıdır. Ve nâçîz nesneye denir; tekûlu: مَا رَزَأْتُهُ قِرْضَابًا أَيْ شَيْئًا Yaʹnî “Ben onun bir nesnesini ziyân-dîde eylemedim.” Ve
قِرْضَابٌ [ḵirḋâb] Fakîr ve gedâya denir. Ve şol ekkâl kimseye denir ki kapta olan taʹâmın cümlesini ekl edip aslâ bakiyye terk eylemeye; قِرْضَابَةٌ [ḵirḋâbet] dahi denir; yukâlu: رَجُلٌ قِرْضَابٌ وَقِرْضَابَةٌ أَيْ لاَ يَدَعُ شَيْئًا إِلاَّ أَكَلَهُ
اَلْقِرْضَابُ [el-ḵirḋâb] (ḵâf’ın kesriyle) Şol keskin kılıçtır ki kemikleri keser. Ve uğru maʹnâsına gelir.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı