el-ḵarḵafennet ~ اَلْقَرْقَفَنَّةُ

Kamus-ı Muhit - القرقفنة maddesi

اَلْقَرْقَفَنَّةُ [el-ḵarḵafennet] (ḵâf’ların fethi ve nûn’un teşdîdiyle) Zekerin başına denir, كَمَرَةٌ [kemeret] maʹnâsına. Ve bir kuş ismidir ki kanatlarıyla قُنْذُعٌ [ḵunžuʹ]un yaʹnî deyyûs ve bî-gayret olan şahsın gözlerini sığayıp siler, min-baʹd mezbûr harâbât bevvâbı gibi harîmine duhûl edenlere yol vermeğe başlar. Ve bu ʹayn bâbında yaʹnî “ق،ذ،ع” mâddesinde beyân olundu, lâkin mâddesinde güzerân eylememiştir. Ve şârih işbu ʹibâre ile bir hadîs nakl eylemiştir: Kad câ΄e hadîsu Vehb b. Munebbih: “أَنَّ الرَّجُلَ إِذَا لَمْ يَغَرْ عَلَى أَهْلِهِ بَعَثَ اللهُ طَائِرًا يُقَالُ لَهُ الْقَرْقَفَنَّةُ فَيَقَعُ عَلَى مِشْرِيقِ بَابِهِ وَلَوْ رَأَى الرِّجَالَ مَعَ أَهْلِهِ لَمْ يُبْصِرْ لَمْ يُغَيِّرْ أَمْرَهُمْ” Ve Ḩayâtu’l-Ḩayavân’da bu ʹibâre ile mersûmdur. Revâ ed-Dîneverî fi’l-Mucâlese ve’z-Zemaḣşerî ve İbnu’l-Ešamp;îr min hadîsi Vehb: “إِذَا كَانَ الرَّجُلُ لاَ يُنْكِرُ عَمَلَ السِّرِّ عَلَى أَهْلِهِ طَارَ طَائِرٌ يُقَالُ لَهُ الْقَرْقَفَنَّةُ فَيَقَعُ عَلَى مِشْرِيقِ بَابِهِ فَيَمْكُثُ هُنَاكَ أَرْبَعِينَ يَوْمًا فَإِنْ أُنْكِرَ طَارَ وَذَهَبَ وَإِنْ لَمْ يُنْكَرْ مَسَحَ بِجَنَاحَيْهِ عَلَيْهِ عَيْنَيْهِ فَصَارَ قُنْدُعًا دَيُّوثًا فَلَوْ رَأَى الرِّجَالَ مَعَ امْرَأَتِهِ لَمْ يَرَ ذَلِكَ قَبِيحًا فَذَلِكَ الْقُنْدُعُ الدَّيُّوثُ الَّذِي لاَ يَنْظُرُ اللهُ تَعَالَى إِلَيْهِ” Zâhiren temsîl tarîkiyledir.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı