el-ḵurḵûf ~ اَلْقُرْقُوفُ

Kamus-ı Muhit - القرقوف maddesi

اَلْقَرْقَفُ [el-ḵarḵaf] (جَعْفَرٌ [caʹfer] vezninde) ve

اَلْقُرْقُوفُ [el-ḵurḵûf] (عُصْفُورٌ [ʹuṡfûr] vezninde) Bâdeye denir, خَمْرٌ [ḣamr] maʹnâsına; şâribini titrettiği için ıtlâk olundu. Zâhiren hiddetinden yâ merâretinden yâhûd beyâzı ebred olmakla keyfiyyet-i mezbûreyi ihdâs eder. Bu mahalde Cevherî’nin قَالَ هُوَ اسْمٌ وَأَنْكَرَ أَنْ تَكُونَ سُمِّيَتْ بِذَلِكَ ʹibâreti kelâm-ı zâyiʹdir, zîrâ kavl-i mezbûru bir kimseye isnâd eylememekle ibhâm eylemiştir, kâ΄il ve münkir ise Ebû ʹUbeyd ve münkerün ʹaleyhi İbnu’l-Aʹrâbî’dir, zîrâ İbn Aʹrâbî قَرْقَفٌ [ḵarḵaf] titretmek maʹnâsından me΄hûz sıfat olup baʹdehu onunla خَمْرٌ [ḣamr] tesmiye olunduğuna zâhib olmuştur. Lâkin mü΄ellifin bu mâdde kaʹbına göre vazʹ-ı engüşt eylemesine sezâ değildir, zîrâ kalem-i nüssâhtan sukûtu muhtemel-i aglebdir. Ve

قُرْقُوفٌ [ḵurḵûf] Akçeye denir, دِرْهَمٌ [dirhem] maʹnâsına.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı