اَلْكُوعُ [el-kûʹ] (kâf’ın zammıyla) ve
اَلْكَاعُ [el-kâʹ] Bilek ucunun baş parmaktan tarafına denir, ʹalâ-kavlin koldan bileklerin iki kemikleri uçlarına denir ki asl bileğe muttasıl yeridir. Yâhûd كُوعٌ [kûʹ] baş parmak cânibine olan ucuna denir ve كَاعٌ [kâʹ] كُرْسُوعٌ [kursûʹ]a denir ki serçe parmaktan yana olan ucundan ʹibârettir. Yâhûd كُوعٌ [kûʹ] bilekçenin iki tarafında olan kemiklerin katʹâ hacmi olmamakla pek bellisiz gibi olanına denir.
اَلْكَعُّ [el-kaʹʹ] (kâf’ın fethiyle) ve
اَلْكَاعُّ [el-kâʹʹ] Sıfatlardır, korkak ve bî-zehre ve zaʹîfü’l-kalb adama denir; ve minhu yukâlu: كَعُّ الْوَجْهِ أَيْ رَقِيقُهُ
اَلْكَاعُّ [el-kâʹʹ] (ʹayn’ın teşdîdiyle) Bi-maʹnâhu. Ve Ebû Zeyd eyitti: كَعَعْتُ ve كَعِعْتُ ʹayn-ı evvelin fethi ve kesriyle lügatlerdir, زَلَلْتُ ile زَلِلْتُ gibi, dayınmak maʹnâsına.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı