el-kâfil ~ اَلْكَافِلُ

Kamus-ı Muhit - الكافل maddesi

اَلْكَافِلُ [el-kâfil] عَائِلٌ [ʹâ΄il] maʹnâsınadır ki bir adamı beslemeği der-ʹuhde eden adama denir; tekûlu: جَعَلَنِي كَافِلُهُ أَيْ عَائِلُهُ Ve taʹâm ekl eylemez olan, ʹalâ-kavlin savm-ı visâl tutan yâhûd hâlet-i siyâmda aslâ tekellüm eylemeyip sükûtu iltizâm eden adama denir; cemʹi كُفَّلٌ [kuffel] gelir, رُكَّعٌ [rukkaʹ] vezninde. Pes kavl-i evvele göre ehl-i riyâzet olur; yukâlu: رَجُلٌ كَافِلٌ إِذَا كَانَ لَا يَأْكُلُ أَوْ يَصِلُ الصِّيَامَ أَوِ الَّذِي جَعَلَ عَلَى نَفْسِهِ أَنْ لَا يَتَكَلَّمُ فِي صِيَامِهِ Ve كَفِيلٌ [kefîl] gibi zâmin maʹnâsınadır; cemʹi كُفَّلٌ [kuffel] gelir, رُكَّعٌ [rukkaʹ] vezninde; yukâlu: هُوَ كَفِيلٌ بِنَفْسِهِ وَبِمَالِهِ وَكَافِلٌ أَيْ ضَامِنٌ

Vankulu Lugatı - الكافل maddesi

اَلْكَافِلُ [el-kâfil] (fâ’nın kesriyle) Şol kimsedir ki bir insanı beslemeği ʹuhdesine ala; ve minhu kavluhu taʹâlâ: ﴿وَكَفَّلَهَا زَكَرِيَّا﴾ (آل عمران، 37) Ve Aḣfeş “وَكَفِلَهَا” dahi kırâ΄at olunmuştur dedi fa’nın kesriyle, maʹnâ-yı mezkûr üzere.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı