اَلْكِبَرُ [el-kiber] (عِنَبٌ [ʹineb] vezninde) ve
اَلْكُبْرُ [el-kubr] (kâf’ın zammıyla) ve
اَلْكَبَارَةُ [el-kebâret] (جَسَارَةٌ [cesâret] vezninde) Büyük olmak ve büyümek maʹnâsınadır ki küçüklüğün mukâbilidir; yukâlu: كَبُرَ الشَّيْءُ كِبَرًا وَكُبْرًا وَكَبَارَةً مِنَ الْبَابِ الْخَامِسِ نَقِيضُ صَغُرَ Ve ulu ve büzürg olmak maʹnâsınadır; yukâlu: كَبُرَ الشَّيْءُ إِذَا عَظُمَ وَجَسُمَ Ve
كِبَرٌ [kiber] (عِنَبٌ [ʹineb] vezninde) ve
مَكْبِرٌ [mekbir] (مَنْزِلٌ [menzil] vezninde) Yaşlılanmak maʹnâsınadır; yukâlu: كَبِرَ الشَّيْءُ كِبَرًا وَمَكْبِرًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا طَعَنَ فِي السِّنِّ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı