اَللَّقْحُ [el-laḵḩ] (lâm’ın fethi ve ḵâf’ın sükûnuyla) ve
اَللَّقَحُ [el-leḵaḩ] (fethateynle) ve
اَللَّقَاحُ [el-leḵâḩ] (سَحَابٌ [seḩâb] vezninde) Nâka kendisine çekilen buğurun nutfesini kabûl edip gebe kalmak maʹnâsınadır; yukâlu: لَقِحَتِ النَّاقَةُ لَقْحًا وَلَقَحًا وَلَقَاحًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا قَبِلَتِ اللِّقَاحَ Burada لِقَاحٌ [liḵâḩ] (كِتَابٌ [kitâb] vezninde) ismidir.
اَللِّقَاحُ [el-liḵâḩ] (كِتَابٌ [kitâb] vezninde) Develere denir, إِبِلٌ [ibil] maʹnâsına; لَقُوحٌ [leḵûḩ] müfredidir ki zikr olundu. Ve
لِقَاحٌ [liḵâḩ] Nüfûs-ı nâtıkâya denir. Bunda müfredi لِقْحَةٌ [liḵḩat]tır, lâm’ın kesriyle. Esâs’ın beyânına göre bu mecâzdır. Ve
لِقَاحٌ [liḵâḩ] Dişiye çekilen erkek devenin nutfesine denir.
اَللَّقْحُ [el-laḵḩ] ve
اَللِّقَاحُ [el-liḵâḩ] (lâm’ın fethiyle ve ḵâf’ın sükûnuyla evvelde ve fethateynle dahi rivâyet olunmuştur) Nâka yüklü olmak, hâmile olmak maʹnâsına; yukâlu: لَقِحَتِ النَّاقَةُ لَقْحًا وَلِقَاحًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ Ve
لِقَاحٌ [liḵâḩ] Hurmâ ağacına yemiş versin diye asılan nesnedir ki erkek hurmâ ağacından alıp dişi hurmâya asarlar. Ve
لِقَاحٌ [liḵâḩ] Şol kabîleye derler ki beylerine mutîʹ olmayalar yâhûd zamân-ı câhiliyyette onları esîr etmek vâkiʹ olmaya.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı