اَلْمَلْقُوطُ [el-melḵûṯ] ve
اَللَّقِيطُ [el-leḵîṯ] (أَمِيرٌ [emîr] vezninde) Yerden kaldırılıp alınmış nesneye denir; yukâlu: شَيْءٌ مَلْقُوطٌ وَلَقِيطٌ أَيْ أُخِذَ مِنَ الْأَرْضِ Ve köşe başına yâhûd câmiʹe bırakılmış çocuğa ıtlâk olunur, mâ-ye΄ûlu ileyhi iʹtibârıyla. Ve şol koyuna ıtlâk olunur ki nâgehânî min-gayri taleb üzerine varıla ki buluntu gibi olur. Ve
لَقِيطٌ [Leḵîṯ] Esmâdandır: Leḵîṯ el-Belevî ve Leḵîṯ b. er-Rebîʹ ve Leḵîṯ b. Ṡabre ve Leḵîṯ b. ʹÂmir ve Leḵîṯ b. ʹAdiyy ve Leḵîṯ b. ʹAbbâd ashâbdandır.
اَللَّقِيطُ [el-leḵîṯ] (lâm’ın fethi ve ḵâf’ın kesriyle ve meddiyle) Yabana bırakılan nesnedir ki götürülür.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı