el-lemaż ~ اَللَّمَظُ

Kamus-ı Muhit - اللمظ maddesi

اَللُّمْظَةُ [el-lumżat] (غُرْفَةٌ [ġurfet] vezninde) ve

اَللَّمَظُ [el-lemaż] (fethateynle) Baʹzı atın alt dudağında olan aklığa denir, ʹalâ-kavlin çehresinde olmayıp hemân iki dudağında olan aklığa denir; yukâlu: بِالْفَرَسِ لُمْظَةٌ وَلَمَظٌ أَيْ بَيَاضٌ فِي جَحْفَلَتِهِ السُّفْلَى أَوْ بَيَاضٌ فِي شَفَتَيْهِ فَقَطْ Ve yürekte olan siyâh noktaya ıtlâk olunur, süveydâ gibi. Ve bir parmak semn-i sâfîye ıtlâk olunur ki ceviz kadar bir şey΄ olur; yukâlu: أَخَذَ لُمْظَةً مِنَ السَّمْنِ أَيْ قَدْرَ مَا يَأْخُذُ بِالْإِصْبَعِ Ve atın eli yâhûd ayağı bilekçelerinde bukağılık dedikleri yerin üzerinde olan pul gibi beyâza ıtlâk olunur. Ve mutlakan beyâz noktaya ve beneğe ıtlâk olunmakla süveydâ maʹnâsıyla zıdd olur. Mütercim der ki bunlar mecâz olmakla zıddiyyetleri manzûrdur.

اَللَّمْظُ [el-lemż] (lâm’ın fethi ve mîm’in sükûnuyla) Dil ile ağzın köşelerinde kalan taʹâm bakiyyesini araştırmak maʹnâsınadır; yukâlu: لَمَظَ الرَّجُلُ لَمْظًا مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ إِذَا تَتَبَّعَ بِلِسَانِهِ اللُّمَاظَةَ Ve ekl ve şürbden sonra dilini çıkarıp dudaklarını silip yalanmak, ʹalâ-kavlin bir nesnenin tadını bilmek için yapça yapça tatmak maʹnâsınadır; yukâlu: لَمَظَ الرَّجُلُ إِذَا أَخْرَجَ لِسَانَهُ فَمَسَحَ بِهِ شَفَتَيْهِ أَوْ تَتَبَّعَ الطَّعْمَ وَتَذَوَّقَ Ve bir kimseye azca nesne vermek maʹnâsınadır; yukâlu: لَمَظَ فُلاَنًا مِنْ حَقِّهِ إِذَا أَعْطَاهُ

Vankulu Lugatı - اللمظ maddesi

اَللَّمْظُ [el-lemż] (lâm’ın fethi ve mîm’in sükûnuyla) Dille ağızda bâkî kalan taʹâmı aramaktır yâhûd diliyle dudağın yalamaktır.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı