اَللَّمَاظُ [el-lemâż] (سَحَابٌ [seḩâb] vezninde) Bir tadımlık şeyʹe denir; yukâlu: مَا لَهُ لَمَاظٌ أَيْ شَيْءٌ يَذُوقُهُ Ve dil ucuyla tatmaya denir; yukâlu: شَرِبَهُ لَمَاظًا إِذَا ذَاقَهُ بِطَرَفِ لِسَانِهِ
اَللَّمَاظُ [el-lemâż] (lâm’ın fethiyle) Şey΄ maʹnâsına; ve minhu kavluhum: مَا ذُقْتُ لَمَاظًا أَيْ شَيْئًا Ve
لَمَاظٌ [lemâż] Dil ucuyla bir nesne tatmağa da derler; yukâlu: شَرِبَ الْمَاءَ لَمَاظًا إِذَا ذَاقَهُ بِطَرَفِ لِسَانِهِ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı