el-melâk ~ اَلْمَلَاكُ

Kamus-ı Muhit - الملاك maddesi

اَلْمَلَاكُ [el-melâk] (سَحَابٌ [seḩâb] vezninde) İktidâr, mülk maʹnâsınadır; yukâlu: لَيْسَ لَهُ مَلَاكٌ أَيْ لَا يَتَمَالَكُ ve

مَلَاكٌ [melâk] (mîm’in fethi ve kesriyle) Bir işin kıvâmına ıtlâk olunur ki onunla ona mâlik olunur; yukâlu: هَذَا مَلَاكُ الْأَمْرِ وَمَلَاكُهُ أَيْ قِوَامُهُ الَّذِي يُمْلَكُ بِهِ

اَلْمِلَاكُ [el-milâk (كِتَابٌ [kitâb] vezninde) Balçığa ıtlâk olunur ki binâ yapılır. Ve tezevvüc, ʹalâ-kavlin ʹakd-i nikâh maʹnâsına müstaʹmeldir; bunda fethle de câ΄izdir; tekûlu: شَهِدْنَا إِمْلَاكَهُ وَمِلَاكَهُ أَيْ تَزَوُّجَهُ أَوْ عَقْدَهُ Ve kıvâm maʹnâsındandır ki نَاقَةٌ مِلَاكُ الْإِبِلِ derler, nâkanın bi’l-cümle develer ensesine uyup ardına düşerler diyecek yerde, gûyâ ki o develere mâlik olmakla onları çekip götürür.

Vankulu Lugatı - الملاك maddesi

اَلْمِلَاكُ [el-milâk] (mîm’in kesriyle) ve

اَلْمَلَاكُ [el-melâk] (mîm’in fethiyle) Şol nesnedir ki bir emrin kıyâmı onunladır; yukâlu: اَلْقَلْبُ مَلَاكُ الْجَسَدِ Ve

مَلَاكٌ [melâk] (mîm’in fethiyle) Kudrete dahi derler; yukâlu: مَا لَهُ مَلَاكٌ أَيْ تَمَاسُكٌ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı