اَلْمِلْحَاحُ [el-milḩâḩ] (مِفْتَاحٌ [miftâḩ] vezninde) Şol pâlâna denir ki dâbbenin sırtını yağır eder ola, pek bastığından nâşî; yukâlu: قَتَبٌ مِلْحَاحٌ أَيْ عَقُورٌ لِظُهُورِ الدَّوَابِّ
اَلْمِلْحَاحُ [el-milḩâḩ] (mîm’in kesri ve lâm’ın sükûnuyla) Şol deve pâlânıdır ki devenin arkasını yağır ede; ve yukâlu: رَحًى مِلْحَاحٌ عَلَى مَا تَطْحَنُهُ Yaʹnî değirmene مِلْحَاحٌ [milḩâḩ] dedikleri öğüttüğü nesneye nazarandır. Ve
إِلْحَاحٌ [ilḩâḩ] Deve harın olmağa dahi derler; yukâlu: أَلَحَّ الْجَمَلُ إِذَا حَرَنَ كَمَا تَقُولُ فِي النَّاقَةِ خَلَأْتُ بِمَعْنَى حَرَنَتْ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı